Elektronik Atıklarla Yeniden Yazılan İnsanlık Hikâyesi

NİLGÜN ATAR

Galerie D’Art La Visione ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Summer Bloom II” karma sergisi, İstanbul sanat dünyasına çok renkli bir soluk getirdi. Küratörlüğünü Cem Güney Çevikbaş’ın üstlendiği 19 Ağustos’ta açılışı yapılan sergi 3 Eylül 2025 tarihine kadar sanatseverleri ağırlamayı sürdürecek.

Sergide dikkat çeken çalışmalardan biri de Çevreci Ressam Ayşecan Hizmet’in “Havva” isimli eseri oldu. 2009’dan bu yana ileri dönüşüm sanatının öncülerinden olan sanatçı Hizmet; tuvallere elektronik atıkların yanı sıra hurda düğme, kağıt, kumaş, plastik gibi farklı atık malzemeleri de yerleştiriyor. Aysecan Hizmet’in sanatı, yalnızca görsel bir estetik yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda insanlığa “Geriye Kalan”la dünyamız için ne yapacağımızı sorgulatan güçlü bir çevresel manifesto niteliği taşıyor.

Sanat tarihinde “Havva” imgesi, çoğunlukla doğa, doğurganlık, başlangıç ve günah kavramlarıyla anılır. Ayşecan Hizmet, bu bilindik figürü teknoloji ve tüketim çağının dünyasına taşıyor. Havva bu kez doğanın bereketli bahçesinde değil; devrelerin, soğuk metalin, dijital çağın yapay labirentlerinde karşımıza çıkıyor. Elinde bir elma tutuyor, fakat bu elma artık yalnızca mitolojik bir simge değil; teknolojinin içinden bize doğru uzanan, gelecek hakkında karar vermemizi isteyen bir soru niteliğinde.

DOĞADAN UZAKLAŞAN İNSAN GELECEĞİNİ SORGULUYOR

İlgi çeken çalışma hakkında görüşlerini aldığımız Sanatçı Ayşecan Hizmet, eserini şöyle yorumluyor: “Havva bu kez başka bir bahçede… Ne toprağın kokusu var burada, ne kuş sesleri… Yeşil ve soğuk devrelerle çevrili. Elindeki kırmızı bir elmayı bizlere uzatan Havva’nın gözlerinde davetkâr bir soru: Hangi geleceği kodlamaya hazırsınız?”

Bu sözler, aslında sanatçının yaklaşımının özünü özetliyor: Doğa ile insan arasındaki eski bağ koparken, yerini teknolojiyle örülü yeni bir varoluş alıyor. Bizler, bir anlamda ikinci bir yaratılış hikâyesinin eşiğinde duruyoruz.

Ayşecan Hizmet’in çalışmaları yalnızca sanat dünyasına değil, topluma da mesaj taşıyor. Atık malzemeleri tuval üzerinde dönüştürmek, hem “çöpün” yeniden anlam kazanmasını sağlıyor hem de sanatın güçlü bir toplumsal sorumluluk üstlenebileceğini kanıtlıyor. Sanatçı, 2009 yılından beri yazıp yürüttüğü Avrupa Birliği destekli geri dönüşüm projelerinden edindiği deneyimi sanat diline aktararak, izleyiciyi yalnızca bir estetik karşılaşmaya değil, aynı zamanda bir vicdan muhasebesine ve sorumluluk almaya davet ediyor.

2023 yılında Fraport TAV Antalya Havalimanı’nda açtığı “Geriye Kalan” sergisinde eserlerinin yabancı ziyaretçiler tarafından doğru okunması ve büyük ilgi görmesi, onun sanatının evrensel bir dile sahip olduğunu da gösteriyor. Bu anlamda Havva eseri, hem yerel hem de küresel bir meseleye dokunuyor: Teknolojinin ürettiği atıklarla nasıl bir gelecek inşa edeceğiz?

Havva’nın sorusu cevap arıyor!

Ressam Ayşecan Hizmet’in Havva’sı, aslında tek yönlü bir cevap önermiyor. Tersine, izleyiciye sorular yöneltiyor, düşünmeye zorluyor. Havva’nın gözlerindeki davetkâr soru, herkesin kendi geleceğini sorgulamasına neden oluyor:

  • Daha doğaya yakın bir yaşam mı?
  • Yoksa teknolojinin hâkimiyetinde, doğadan kopuk bir uygarlık mı?
  • Ya da ikisini barıştıracak bir “Yeni bahçe” mi?

Bu yönüyle Havva, yalnızca bir resim değil, bir tartışma daveti; sanatın bugünün sorunlarına nasıl ayna tutabileceğinin de güçlü bir örneği.

Çalışmalarına Arty Akademi Sanat Atölyesi’nde devam eden Ayşecan Hizmet; yeni kişisel sergisi için hazırlandığını, 2026 senesinde hem yurtiçi hem de yurtdışı sergilere ağırlık vereceğini belirtti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir